Kayıtlar

2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk- Tatar kanıyla yıkanan Katedral

  Bugün sizlere Rusya’nın başkenti Moskova’da, Kızıl Meydan'da bulunan ünlü bir katedralden bahsetmek istiyorum; Aziz Vasili Katedrali. Bu katedral o kadar ünlü ki; Moskova'ya giden neredeyse herkesin onun önünde bir fotoğrafı var. Katedral, rengarenk soğanı andıran kubbelere benzer çatıları ile mimari açıdan göz kamaştırıyor ama yapılış amacı aslında biz Türklerin yüreğine saplanan canımızı acıtan bir hikayeyi (elbette bundan birçoğomuzun haberi yok, ne yazık ki) barındırıyor. Aziz Vasil Katedralinin yapımı 1561 yılında tamamlanmıştır. Korkunç Ivan olarak bildiğimiz on altı yaşında tahta geçen ve ilk kez Çar ünvanını kullanan 4. Ivan, kazandığı bir zafer sonucunda bu Katedrali yaptırmıştır. Peki bu hangi zaferdi? Günümüzde neredeyse hiç kimse bu zaferi bilmemektedir. Unutulmuş bir tarihi, bir geçmişi bugün gün yüzüne çıkartmak isterim. Can alıcı noktası ne peki? Bizlerle ne alakası var ki bu Katedralin? Iran doğumlu gazeteci yazar Amir Taheri’nin bu Katedralin tarihi ve yapılı...

Ayaz Ata mı yoksa Noel Baba mı?

  Dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Noel'de ve pek çok ülkede yılbaşında çam ağacı süsleme geleneğinin Türklere özgü bir gelenek olduğunu söyler. Çığ'a göre, bu geleneğin kökeni, Orta Asya Türk toplumlarının kutladığı Nardugan Bayramı. Nardugan Bayramı 21 Aralık gecesi kutlanan eski bir Türk bayramıdır. Yeniden doğuşu simgeler ve  kuzey yarımkürede yılın en uzun gecesinin yaşandığı tarihtir. Hatta söylencelere göre gece ile gündüzün savaştığı, gündüzün galip geldiği güneşin zaferini simgeler. Peki günümüzde Noel ağacı  olarak süslediğimiz çam ağaçları, eski Türk geleneğinde var mıydı? Gerek yazın gerekse kışın yapraklarını dökmeyen çam ağacının, Türkler için ilk çağlardan beri önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Fakat süslemeyle ilgili detaylı bir bilgiye ulaşılamıyor. Çok fazla yorum ve fikir mevcuttur. Peki ya Ayaz Ata ile Kar Kızı yani Noel Baba ve Kar Kızı Türk Kültüründe de var mı? Bu sorunun cevabı “Evet”. Türk, Altay ve Orta Asya özellikle ...

Kazakistan’ın SSCB’ye ilk baş kaldırışı

  “Jeltoksan”; Kazak Türkçesinde bu kelime “Aralık” ayı’ anlamına gelmektedir. 1986 yılının Aralık ayında, Kazakistan’ın o dönem başkenti olan Almatı şehrinde gerçekleşen ilk baş kaldırışa değinmek istiyorum bugün. O dönemin iki süper gücünden biri olan SSCB’nin kurduğu sisteme karşı ilk başkaldırış ve baskı rejiminin ilk bölünme sürecine girişini başlatan olaydır.  1986 yılının Aralık ayında Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreterliği görevinde 22 yıldır Dinmuhammed Kunayev adında bir Kazak bulunmaktaydı. Kazak halkı, 22 yıldır bu görevde bir Kazak olduğu için kazanılmış bir milli hak olarak görüyordu. Bu yüzden Kunayev emekliye ayrıldıktan sonra da yerine yine bir Kazak'ın atanması bekleniyordu. Ki, o dönem Gorbaçov’un yürütmekte olduğu glasnost (açılım) ve perestroyka (yeniden yapılanma) politikaları bu beklentiyi daha da yükseltiyordu.  Ne mi oldu? Tahmin etmesi zor olmasa gerek. Tabi ki beklenenin aksi oldu. Kazakistan ile hiçbir ilgisi olmayan ve hiç...

Türkiye'nin Orta Asya Coğrafyasındaki Önemli Açmazı - Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü

Türkiye'nin Orta Asya Coğrafyasındaki Önemli Açmazı kısaca  KGAÖ Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ), eski Sovyetler Birliği topraklarında bölgesel güvenliği sağlamak ve üye ülkeler arasında askeri iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir örgüttür. 1992 yılında Taşkent Anlaşması ile temelleri atılan bu yapı, 2002 yılında resmi olarak uluslararası bir örgüt statüsü kazandı. Üyeleri arasında güvenlik ve savunma konularında dayanışmayı artırmayı ve bölgesel istikrarı temin etmeyi amaçlayan KGAÖ'nün temel görevlerini Kolektif Savunma, Terörizm ve Sınır Aşan Suçlarla Mücadele, Askeri Eğitim ve Tatbikatlar ve Krize Müdahale şekilde sıralayabiliriz; Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne (KGAÖ) altı ülke üyedir. Rusya, Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan’ın oluşturduğu bu ülkeler, kolektif savunma anlayışıyla hareket ederek, ortak tehditlere karşı dayanışma ve işbirliği gösterirler. KGAÖ, bölgesel istikrarı sağlamak için çeşitli tat...

Süyümbike'den Selamlar. Haydi tanışalım !

Resim
 Herkese kocaman selam, umarım hepiniz güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Gülümsemenizi asla eksik etmeyin yüzünüzden.               Annesi ve babası gazeteci olan bir aileye sahibim. Evet gazetecilik zor bir meslek, annemle babamın pek gecesi gündüzü yoktu fakat ikisi de mesleklerine aşıklardı. Hala aynı şekilde mesleklerine aşık olduklarını düşünüyorum.               Ben 1993 Ankara doğumlu melez bir kızım. Annem Türkiye Kars'ta bulunan Ahıska Türkleri'nden, babam ise Rusya - Kazan'dan (Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti)  Türkiye'ye göçmüş ve Manisa Alaşehir'e yerleşmiş Tatar Türkleri'nden. Aslında bakılırsa Türkiye Cumhuriyeti'nde melezlik kavramı pek yok Türkiye'de doğduysan Türk'sündür. Bence de olmamalı fakat böyle bir ayrımı yapmamın tek sebebi başka bir ülkede başka bir kültürle büyümüş olmam.                 'Süyümbike' adını koydu bana babam. Tatar...

11. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi: Rus Medyasının Bakış Açısı ve Bölgesel Dinamikler

Sevgili okurlar, bugün, 11. kez toplanan Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi ile ilgili Rusya basınında yer alan yorumları paylaşmak istiyorum. Sonuçta bahsettiğimiz Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi Türk Halkları için ne kadar önemli ise Rusya için de aynı derecede önemli. 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen 11. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi, Rus medyasında geniş yankı buluyor. Rusya’nın önde gelen gazetecileri ve analistleri, zirvenin sonuçlarını ve bölgesel etkilerini çeşitli açılardan değerlendiriyor. Ekonomik İş Birliği ve Entegrasyon olarak değerlendirdiklerinde Rusya’nın saygın ekonomi gazetelerinden Kommersant‘ın köşe yazarı Aleksey Kudrin, TDT Zirvesi’nde imzalanan Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması ve Türk Yeşil Finans Konseyi’nin kurulmasını, bölgesel ekonomik entegrasyonun derinleşmesi açısından önemli adımlar olarak nitelendiriyor. Kudrin, bu girişimlerin Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ile olan ilişkiler üzerinde olumlu etkiler yarat...