Süyümbike'den Selamlar. Haydi tanışalım !

 Herkese kocaman selam, umarım hepiniz güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Gülümsemenizi asla eksik etmeyin yüzünüzden.


              Annesi ve babası gazeteci olan bir aileye sahibim. Evet gazetecilik zor bir meslek, annemle babamın pek gecesi gündüzü yoktu fakat ikisi de mesleklerine aşıklardı. Hala aynı şekilde mesleklerine aşık olduklarını düşünüyorum.
              Ben 1993 Ankara doğumlu melez bir kızım. Annem Türkiye Kars'ta bulunan Ahıska Türkleri'nden, babam ise Rusya - Kazan'dan (Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti)  Türkiye'ye göçmüş ve Manisa Alaşehir'e yerleşmiş Tatar Türkleri'nden. Aslında bakılırsa Türkiye Cumhuriyeti'nde melezlik kavramı pek yok Türkiye'de doğduysan Türk'sündür. Bence de olmamalı fakat böyle bir ayrımı yapmamın tek sebebi başka bir ülkede başka bir kültürle büyümüş olmam.
                'Süyümbike' adını koydu bana babam. Tatar prensesi Süyümbike'nin adını taşıyorum. Tarihte anlatılanlara göre cesaretli bir prensesti. Tabi birde ülkesine, vatanına ve milletine duyduğu aşk dillere destandı.
              Benim maceram  9 aylık bir bebekken başladı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yeni dağılmış ve  Kazakistan yeni bağımsızlığını ilan etmişti. Babamın görevinden dolayı ailece Kazakistan Almatı'ya geldik. Bu coğrafyada anne çalışsın yada çalışmasın çocuğunu 3 yaşına geldiğinde mahallenin kreşine gönderiyor çoğunlukla. Hem okula hazırlık , hem de kendi ayakları üzerinde bazı şeyleri yapıp öz güvenini kazanmak amacıyla. Ailem Türk soyuna düşkün bir yapıya sahip olduğu için beni Kazak dilinde eğitim yapan bir kreşe vermişler. Hayal meyal hatırlıyorum. Fakat anlattıklarına göre biraz cadılık varmış bende :) Her şey bir kenara bende o zamandan vatanıma ve milletime düşkün bir çocukmuşum. Şimdi de olduğu gibi. Almatı'nın ünlü caddesi İpek yolunda 'Türk kızı Türk bayrağı ile Kazakistan sokaklarında' diye ün yapmışım. Hatta gazetelerde boy boy fotoğrafım çıkmış. Bu fotoğrafta onlardan bir tanesi.

                Dokuz sene bu ülkede yaşadım. O yüzden biraz karışık kültürle büyüdüm diyebiliyorum. Hatta bazen kültür karmaşası yaşadığım doğrudur. Birinci ve ikinci sınıfı burada okudum yerli okullarda. Eğitim sistemini karşılaştıracak kadar yeterli bilgiye sahip olmadığımı düşünüyorum. Kardeşim 1998 yılında Almatı'da doğdu adını Bekbolat Kaan koyduk. Bekbolat ismi Kazakça bir isim. Dediğim gibi ailem çok düşkün Orta Asya Türk kültürüne. Daha sonra iki sene kadar Türkiye'ye geri döndük. Ailecek Türkiye'ye alışmakta biraz zorlandık diyebilirim çünkü Almatı ormanın içinde bir şehir gibiydi o zaman gerçi hala aynı yeşilliğini koruyor. Fakat Türkiye betonlaşmaya gidiyordu her yerde alışveriş merkezleri her yerde yeni evler ve olan ağaçlarda yok olmaya başlamıştı. Babam dayanamayıp tayinini  tekrar istedi. Bu sefer Orta Asya maceram Bişkek Kırgızistan'da devam etti. Bişkek Almatı'ya benzeyen bir şehirdi fakat biraz küçüktü. Aklım erdiği dönemlerde ben Bişkek'te yaşıyordum. Üç sene kadar Bişkek maceram sürdü. Tabi artık büyümüştüm. İlkokul 8. sınıfta Türkiye'ye tekrar geri dönüş yaptık. Bütün lise hayatımı ve üniversite hayatımın 3 senesini Ankara'da okudum.                     
                 Kendimi geliştirmeyi çok seven bir insanım. Rusça'mı ve Kazakça'mı geliştirmek amacıyla son senemi çocukluğumu geçirdiğim ülkeye dönerek eğitimi tamamlamaya karar verdim.
Mart 2015'te aldığım bu kararla Haziran 2015'te Türkiye'den taşınarak Kazakistan Almatı'ya yerleştim. 
Çocukluğumun geçtiği ülkede artık okuyan bir iş kadını oldum.

Temmuz 2017'de ani bir karar ile Ankara'ya geri döndüm. Şimdi ise bol maceralı bir hayattan ve değişik tecrübelerden sonra sakin bir hayata geçmek adı altında Nevşehir'de yaşamaktayım.


                 Eğer hayata geçirebilirsem yazılarımı, gezilerimi ve sizlerle paylaşmak istediğim tüm bilgilerin paylaşımına burada da devam etmek istiyorum. Tabi bir de işten fırsat bulabilirsem. 

                 Sizlerle Kazakistan ve Kırgızistan anılarımı daha sonraki yazılarımda paylaşacağım.  
Kendimden küçüklere ve yaşıtlarıma ufak bir tavsiye asla hayallerinizden vazgeçmeyin. Eğer çabalarsanız istediğinize ulaşıyorsunuz. 

         Bir sonraki yazımda buluşmak üzere.

İnstagram Hesabım : @suyumbikeaksu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk- Tatar kanıyla yıkanan Katedral

Türkiye'nin Orta Asya Coğrafyasındaki Önemli Açmazı - Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü